biliyorsunuz hz muhammed ve müslümanlar medine'ye hicret ettikten sonra ilk camiyi yaptılar, ibadetlerini bu camide yapmaya başladılar.
fakat namaz vakitlerinde tüm müslümanlar camiye toplanamıyor, cami kısmen boş kalıyordu.
müslümanları namaz vaktinden haberdar edecek bir çağrı yöntemi aramaya başladılar.
"çan" teklif edildi, ama çan hristiyanların kiliselerinde kullanıldığı için uygun bulunmadı.
yahudilerin boynuz şeklindeki borusu (şofar-shofar) da yahudi nüfusunun çok olduğu medine'de (bkz: yesrib) kullanılamazdı.
"ateş yakalım", "bayrak asalım" gibi teklifler de ortaya atıldı.
hiç biri kabul görmedi.
hz muhammed sahabeden bilal habeşi'ye ezan okumasını söyledi, bilal habeşi de ezan okudu ve bilal habeşi'nin bu çağrısı bundan böyle namaza çağrı olarak kullanılmaya başlandı...(bir rivayete göre bilal habeşi ezanı okuduktan sonra nereden aklına geldiği sorulmuş, o da "rüyamda gördüm" demiş.)
peki neydi ezan?
ezan bir çağrı, bir bildiriydi.
kökeni de bugünkü etiyopya, yani o dönemki ismi ile habeşistan'dı...
habeşistan'da ms 100 yılında aksum krallığı diye bir devlet kuruldu. aksum kralı abraha ms 330 yılında hristiyanlığı kabul etti, devletin resmi dinini de hristiyanlık yaptı.
aksum krallığı dünyadaki ilk hristiyan devletlerden biridir.
işte hristiyanlığa geçen aksum kralı ezana, hristiyanlığı tüm ülkesinde yaymak istiyordu.
kral, artık isminin ebrehe olduğunu, krallığın resmi dininin hristiyanlık(ortodoks) olduğunu tıpkı islam'daki ezan gibi, insan sesi ile ve günün belli saatlerinde aralıklı olarak sürekli tekrarlatmak suretiyle ilan etti.
ve halk da okunan bu ilana "kral ezana'nın bildirisi" anlamına gelen "ezan" dedi.
hülasa, islam'da ilk ezanın bilal habeşi tarafından okunması bilal habeşi'nin sesinin gür olması, güzel olması, bunu rüyasında görmesi ile alakalı değil, bilal habeşi'nin bizzat habeş kökenli olması ve atalarından gelen bu gelenekten haberdar olmasından kaynaklıdır.
şimdi hal böyle iken, bir habeşistan geleneği olan ezanı alınıp islam'a adapte edilirken, bu ezanın arapça okunma dayatması nedendir?
ezan araplardan, arabistan'dan çıkmış bir şey değil ki?
özünde hristiyanlık çağrısı olan bir gelenek. islam'ın etiyopya'dan devşirdiği ezan neden benim kendi dilimde okunamaz?
kaleb bu bölgenin yerel dillerinde köpek anlamına geliyor, fakat hükümdar kaleb'in adının anlamı; "tanrıya adanmış, tanrıya bağlı, tanrının temsilcisi ve yeryüzündeki halifesi" anlamına gelir.
not-3: kuran'da fil suresinde bahsi geçen filleri ile kabe'ye saldıran ebrehe ile kral ebrehe farklı kişilerdir. fil suresinde geçen ebrehe aksum krallığının yemen valisi olan bir generaldir, kral ezana(ebrehe) ile alakası yoktur. ayrıca mekke'liler yemen'i de "habeşistan" olarak tanımlardı.