Hasan görmüyor musun; önümüzde Allâh’ın Rasûlü Fahr-i Kâinât -sallâllâhü aleyhi ve sellem- Efendimiz yürüyor?!. O Âlemler Sultanı yaya yürürken biz nasıl at üzerinde olabiliriz?"[2]
(Mısır Seferi’nde Sînâ Çölü’nü geçerler iken Sultan Selim’in atından inip yürümeye başlaması üzerine, askerî erkân, hayret ve dehşet içinde kalırlar. "Atların bile kanının kaynadığı, zor yürüdüğü bu çölde Sultan, niye atından indi, yürümeye başladı?" diye fısıltılar başlar ve akabinde askerî erkân da, mecburen atlarından inip yürümeye başlar. Paşalar, Sultan Selim’in nedimi Hasan Can’a "Ne olur Hünkâr’a sor. Bu acep ne iştir?" derler. Hasan Can da, Sultan Selim’e merakla, bu hâlin neyin nesi olduğunu sorunca Sultan Selim bu yanıtı verir.)