felsefe

entry724 galeri video4 ses1
    641.
  1. peki felsefe günümüzde hala daha medeniyeti geliştirmemize yardımcı olur mu?

    yunan felsefesi yeryüzünde bütün felsefi görüşlerin, ilerlemenin ve günümüz modern toplumunun kaynağı olarak gösterilir. peki gerçekten böyle midir?

    tarihsel sürece baktığımız zaman devlet dediğimiz kavramın ilk olarak yunan felsefesi aracılığıyla ortaya çıkan yunan şehir devletlerinden meydana geldiğini görürüz. yunanistan topraklarından ortaya çıkan bu kavram kısa sürede tüm dünyaya yayılmış ve hızlı bir biçimde devletleşmeler meydana gelmiştir.

    günümüzde dünyayı ve insanı algılamak için çaba gösterilen bütün bilim dallarının anası felsefe ve sosyolojidir. insanı ve toplumları anlamaya çabalayan bu iki bilim dalı elde ettiği sonuçlarla yeni bilim dallarının doğmasına sebep olmuştur.

    derinlemesine bir felsefe bilgisine sahip olmayan kişiler genel olarak felsefenin yunanistan topraklarında doğduğu ve oradan tüm dünyaya yayıldığını düşünür. bildiğin filozofları say dediğimizde genellikle; yunan felsefesi temsilcileri sokrates, platon ve aristoteles isimlerini sayar. evet bunlar yunan filozoflarıdır. ancak ilk filozoflar değildir!

    aslına bakarsanız yunanistan’dan önce felsefe yeryüzünde birçok noktada yapılan bir şeydi. ancak yine de bu dönemlerde ön plana çıkan birkaç bölge oldu. bugünkü mısır, iran ve hindistan bu bölgelere örnek gösterilebilir.

    bu bölgelerle ticaret yapan yunanlılar oralarda ortaya çıkan felsefi düşünceleri almış ve yunanistan topraklarına taşımışlardır. böylelikle yunan felsefesinin ilk temelleri atılır. bu noktada ister istemez insanın aklına önemli bir soru geliyor; madem diğer bölgelerde felsefe çok daha önce başlamıştı, neden tüm dünya medeniyeti yunan felsefesinden hareketle oluştu?

    işte tam burada devreye din giriyor! baştan söylemek isterim ki dinden kastım semavi dinler değil! o dönemde zaten semavi dinler ortada yok. fakat insanlığın doğumu ile birlikçe inanç ve din zaten dünyamızda var olmuştur.

    filozofların derin düşüncelerin sonucunda elde ettikleri tezleri genellikle ilahi bir kudretin varlığı ile birleştirip, sonuca ulaşıyorlardı. yunanlı filozoflar ise fikirleri teolojik bir sonuca bağlamadan, doğa yasaları çerçevesinde üzerine düşünmeye ve modern bilimlerin temellerini atmaya devam ediyorlardı.

    modern dünyanın temellerini yunan medeniyetinin atmış olmasında en büyük pay teolojik bir bakış açısı ile değerlendirme yapmamalarıdır. ikinci önemli neden ise felsefi görüşleri ilk olarak yazılı hale getirenlerin yunanlı filozoflar olmasıdır. böylelikle bu filozofların görüşleri günümüze kadar ulaşmıştır.

    göreceğiniz üzere dünya medeniyetinin kurulmasında en büyük payı oynayan yunanlılar aslında yunan felsefesi görüşlerini sıfırdan ve kendilerinden üretmediler. ticaret vesilesi ile iletişim kurdukları kültürlerden etkilendiler. birkaç nokta onları bu işin ataları haline getirdi. unutmamak ve konunun devamına bağlayabilmek için maddeler halinde yazalım;

    dış dünya ile iletişim
    herhangi bir dinin ya da başka bir inanışın etkisi altında kalmamaları
    fikirleri geliştirmeye odaklanmaları
    yaptıkları çalışmaları yazılı hale getirerek nesillerden nesillere aktarmaları

    tarihsel süreçteki bu örneği günümüze uyarlayarak ileri bir toplum olmanın stratejisini çizebiliriz. aslında yazının başından bu yana anlattıklarımı 4 madde ile özetlediğimiz zaman eminim hepinizin gözünde hatalarımız, eksiklerimiz ve yapmamız gerekenler canlanmıştır. aslına bakılırsa çözüm bu kadar basit!

    yunan felsefesi medeniyeti geliştirmeye yardımcı olur mu?

    (bkz: https://mehmetortac.com/y...irmek-icin-ornek-olur-mu/)

    her fırsatta çevremdeki herkese, özellikle benden daha genç olanlara “dünya vatandaşı olun!” tavsiyesinde bulunurum. hayata çok dar bir çerçeveden bakan insanlara bu önerim yabancı özentiliği, türkiye’yi küçük görme gibi geliyor. hatta bu yüzden tartıştığım çok insan olmuştur. ancak konunun bunlarla hiçbir ilgisi yok.

    tarihte kültürler nasıl birbirinden etkilenerek ve öğrenerek bugünkü medeniyeti inşa ettilerse, durum bugün de aynı. toplumlar birbirinden etkilenerek ve öğrenerek gelişiyorlar. teknoloji konusunda yüzümüzü amerika’ya dönmüş durumdayız. ancak amerika’dan öğrenen güney kore ve hindistan gibi ülkeler ciddi teknolojik atılımlar yapıyorlar.

    israil ve almanya ise son zamanlarda yeni girişimcilerin merkezleri olmuş durumda. yeni teknoloji hamleleri bu ülkelerde adım adım geliştiriliyor. yakın bir zamanda bu girişimlerin meyvelerini toplayacaklarına eminim.

    bizde ise durum o kadar parlak değil. biz genellikle teknolojilerin etkileneni ve öğreneni değil, kullanıcısıyız! yeni teknolojilere bizim kadar hızlı adapte olan ve yaygın kullanan başka ülke var mıdır bilmiyorum. ancak iş o teknolojilerin alt yapısını öğrenme ve geliştirme konusuna gelince ne yazık ki sınıfta kalıyoruz.
    2 ...