Kabirdeki ilk geceyle kapışır. ilk gün zaten yol yorgunluğu yetmezmiş gibi saatlerce o sikimsonik dolabın içini takıp, eşyalarınızı yerleştirip, yatağınızı kurduktan sonra pestiliniz çıkmış vaziyette yatağa yatarsınız ve hayatı sorgularsınız. Ben nerdeyim, bura neresi, bu insanlar kim amk? Diye düşünerek sabahlarsınız ya da 1-2 saat uyursunuz. Sabah evinizdeki yatağın çeyreği bile etmeyecek yataktan her yeriniz ağrıyarak uyanıyorsunuz ve yavaş yavaş zamanla alışıyorsunuz. Ama her ne kadar alışsanız bile ilk fırsatta kendinizi bir eve atıyorsunuz.