akp nin tukenisi

entry8 galeri
    5.
  1. gökhan özgün'ün 10 kasım 2008 tarihli "elveda akp" başlıklı yazısında değindiği konu.

    --spoiler--

    Mesele kapandı. Başbakan meseleyi kapattı. Türkiye Batı Medeniyeti'nin içinde yer alamayacak.

    Batı Medeniyeti'nin tampon, tapon taşrası, sınır karakolu olarak kalacak. Türkiye iki dünya arasında hapis kaldı. Türk milliyetçiliği bu felce "bağımsızlık" adını veriyor.

    Bir şirkette bir satın alma müdürü düşünün, ona bir terfi imkânı sunuluyor. Diyelim genel müdür olma imkânı. O da bunu hiç tereddütsüz reddediyor. O zaman anlarsınız ki, o satın alma müdürünün işleri tıkırındadır.

    Türkiye'ye terfi imkânı sunuldu. Türkiye bunu reddetti. O halde anlayın ki, Türklerin işi tıkırındadır. Hangi Türklerin mi? Tabii ki Türkiye'nin sahibi olan Türklerin.

    Türk burjuvazisinin meseleye bakışıyla başbakanın meseleye bakışı artık birebir örtüşüyor. Bekâra karı boşamak kolaydır bakışı.

    Enteresan olan, Erdoğan'ın dönüp dolaşıp tam da TÜSiAD'ın rayına oturmasıdır.

    Nedir TÜSiAD'ın çizgisi?

    Ahmet Altan'ın Tayyip Erdoğan'ın son konuşması için yaptığı tasvire cuk oturur TÜSiAD. Bakarsınız bakarsınız, dinlersiniz dinlersiniz, okursunuz okursunuz, olan bitenin, gevelenenin, ne demeye geldiğini bir türlü anlayamazsınız.

    Ben oyumu CHP'ye vereyim, ve fakat seçimlerde AKP kazansın, ama çok küçük farkla kazansın. işte size gerçek Türk burjuvasının meşhur ince ayar gerçekçiliği.

    Çok medeni, çok çağdaş projelerim, araştırmalarım, anayasa taslaklarım var. Sponsor ediyorum. Türkiye'nin geleceği için projeler yaptırıyorum. Ama bir şartım var. Bunların gerçekleşmeyeceğinden emin olmak istiyorum. Gerçekleşmeyeceğinden emin olduğum sürece en çağdaş projeler bende. Gerçekleşecek gibi mi oldu? Aman Allahım, ne diyorsun?.. O takdirde size yeni anayasa için babadan kalma "kurucu meclis" önerim var. Bu kadar kurutulmuş bir kurucu meclisi asker bile akıl edemedi. işte size TÜSiAD.

    Başbakan ne diyor? Bekâra karı boşamak kolaydır. Hamken meyve yenmez. Eksik olanı ben ilave edeyim. Erken öten horozun kafasını keserler. Bunları, bir hikmetmiş gibi, şu veya bu şekilde söylemeyen, pek kimse kalmadı zaten Türkiye'de.

    Bunlar sözde demokrasimizin hiç bitmeyen teranelerindir. Bunların kaynağı korkaklık ya da kurnazlık olabilir. Tam itaat kültüründe ikisi bir ve aynı şeydir.

    Türkiye'nin sözde demokrasi mücadelesi tarihini bu özdeyişler özetler. TÜSiAD'ı, milli burjuvazimizi, milli solumuzu, milli sağımızı, ve en önemlisi ordumuzu, ve son olarak da AKP'yi, bu özdeyişler "kıssalıyor". işte size büyük uzlaşma.

    "Muasır medeniyet" yolunda Cumhuriyet'ten geriye üç beş özdeyiş kalır.

    Peki kardeşim ne zaman karı boşanacak, ne zaman meyve olgunlaşacak? 40 yıldır bekliyoruz. Ben 40 yıldır bekliyorum en azından.

    Cevap. Ne zaman uygunsa ben sana söylerim. Bunlar ince meseleler.

    TÜSiAD'a sor. Elbette AB'yi isterler. Elbette demokrasi isterler. Ama henüz hazır değillerdir.

    Ne zaman hazır olacaksınız kardeşim? Yeteri kadar yürümeyen otomobil, yürüyen çamaşır makinesi satmadınız mı? Maşallah, iletişim çağında dünyanın en pahalı ve en yasak interneti de Türkiye'de millete pazarlanabiliyor. Cevap. Sen fazla karıştırma. Biz demokrasiye hazır olunca sana söyleriz. Bunlar karışık meseleler. Ortalığı germe.

    Peki, küçük bir maruzatım olabilir mi Sayın Başbakanım? Meyveyi olgunlaştıracak olan, ya sev ya terk et, midir? Yoksa pompalı tüfek midir?

    Bir küçük soru arz edebilir miyim Sayın TÜSiAD, siz acaba otoriter bir Türkiye'yi demokrat bir Türkiye'ye tercih ediyor olabilir misiniz?

    Bütün "business, business" dediğiniz otoriter Türkiye riskini ve karanlığını yönetebilme becerisi olmasın?.. Bu sizin "göreli avantajınız" olmasın sakın? Demokrat bir Türkiye'de bu avantajınız kaybolmasın sakın?

    Muasır medeniyeti sonradan yakalamaya çalışmanın kıyağı buradadır. Muasır olmadan medeni olabilme imkânındadır. Hiçbir dünya çapında ürün, marka üretmeden, bu meşakkati çekmeden, bu rekabete girmeden, işlerin tıkırındaysa, kapitalizmin bütün muasır nimetlerini sonuna kadar tüketebilirsin. Bundan vazgeçilebilir mi?

    Muasır olmadan medeni olmanın şahikası Ertuğrul Özkök ve Tayyip Erdoğan artık aniden aynı kişidir. Erken öten horozlar memleketinin "gerçekçi" horozlarıdır onlar.

    Anadolu kaplanlarıyla istanbul aslanları uzlaşır. Türkiye yine eski kafesine girer. Uzlaşma mı, teslimiyet mi? ikisi birden. Teslimiyette birleşmek hususunda uzlaşılmıştır.

    Bekâra karı demokrasisi yine kazandı.

    Artık yine eski kafesteyiz. Ama her şey eskisine göre çok daha çıplak. Herkes beyhude bir histeriyle üstünü başını yırtmış bulundu. Durum hiçbir zaman olmadığı kadar müstehcen. O kadar müstehcen ki, gözlerini kapatmazsak çocukların, açık dimağlarıyla olan biteni bizlerden daha iyi anlama ihtimalleri çok büyük.

    Şimdilik çıplaklıktan biraz hicap duyuyoruz, başbakanın asabiyeti o yüzden. Asıl tatlı ve kibar mugalata herkes tekrar giyindikten sonra başlayacak.

    Yüzde 47'yle olmayan, yüzde 99'la da olmaz. Hem de hiç olmaz. Elveda AKP.

    --spoiler--
    0 ...