Yıllardır sömürge olmuş, işgal altında olmuş ve en yetenekli gelişmiş donanımlı insanları ya kendini işgal eden sömüren devletin vatandaşı olmuş, sömürge kültürü ile yetişmiş ya da yurt dışında doğmak okumak zorunda kalmış yeni kurulmuş devletlerde olacak durumdur.
Dünya'da Vatandaşlık hakları ve devlet görevi temsili konusunda ahkâm kesecek değilim.
Şunu bilin, eğer yeni kurulmuş ve uydu devlet ve de sömürge değilseniz ve tarihi bir kimlik gelenek hükümranlık kültür sahibi iseniz "bu kadar da olmaz canım" denecek olaydır.
Unutmadan, sonradan kurulan ve küreselleşmenin Sovyetlerin dağılması vb durumların getirdiği şartlarda kurulan Estonya da bile başka ülke vatandaşlığını alınca kendi ülke vatandaşlığını kaybedersin.
Tabi ki doğuştan gelen Estonyalı değilseniz, Estonya vatandaşlığını kimse sizden alamaz ve bu hak kan ile belirlenir.
Kısacası 85 milyonluk ülkede, binlerce yıllık devlet millet olma kültürü bulunan bir ülkede büyükelçi...
Neyse, konuyu dağıtmayalım.
Çünkü konu Ali Kemal'in torunu ingiltere'ye başbakan oldu diyen olacaktır.
Ben de avam kamarası veya lordlar kamarasında bir büyükelçi raporu mu yoksa Başbakan'ın görüşü mü önemli diye sorarak, ingiltere'yi temsil etmek ile başbakanlık yapmak aynı şey mi diye sorarım.
Devlet denen olgunun ne olduğunu bu cahillere anlatmak istemiyorum.
Biliyorsunuz, ölü ile tartışılamaz.