--spoiler--
"Birşey söyle Gaymakamım. Öldürme beni! Kurudu getdi. Acı bana. Ben kederimden ölürüm. Çoluk çocuğum da ölür. Senin okuduğun yüksek mekteplerde iki tene okuduyorum. Bu çeltiği bırakdıydım. Sana Hakigatını söyleyeyim mi? Bizim gazancımız insan ganı. Biz ganı emiyoruk. Sinek gan emmiyor, biz emiyoruk. Oğlunu öldürdüm. Gan..."
Issız çarşıyı geçtiler. Kaymakamlığın önüne vardılar. Murtaza hâlâ yalvarıyordu :
"Birşey söyle gaymakamım. bir daha ekmeyeceğim. Bir daha... Biliyorum kötülüğünü..."
Kaymakam bentten beri, bir saattir ağzını açıp da bir laf etmemişti. Etmiyordu.
"Desene gaymakamım"
Kaymakam merdivenleri çıkmaya başladı.
Murtaza ağa arkasından :
"Sen bilirsin gaymakam," dedi. "Sen beni öldürüyorsun. Hemi de çoluğum çocuğumlan bile öldürüyorsun. Eyi düşün. Senin de gençliğine yazık."
Kaymakam cevap vermedi. Kapıyı şiddetle kapattı.
--spoiler--