aslında haklı bir söz olmasına rağmen haksızca herkes tarafından kullanıldığı için sınava girip de kazanamayan öğrencilerin söylediği klasik bir bahane izlenimi vermektedir.
şöyle ki,
öss'de amacınız tıp fakültesini kazanmaktır.Diyelim en az 350 puan almanız gerekiyor ve siz 349 aldınız,yerleşemediniz.halbuki puanınız mühendisliklere ve daha bir sürü bölüme yetiyor; ama siz illa ki tıp diye tutturuyor bir dahaki seneye yeniden denemeyi kafanıza koyuyorsunuz.diğer tarafta komşunuzun kızı bilmem hangi cehennemin ne idüğü belirsiz bir bölümünü kazanmış.belki 275-280 puanı ancak denk getirebilmiş.ancak öss'den bihaber olan amcalar,teyzeler ve tüm komşular arasında bu komşu kızı ile bir kefeye konma talihsizliğini yaşarsınız. o "kazanmış" tır ve kapasitelidir, siz "kazanamamışsınız"dır ve dolayısıyla başarısızsınızdır.bunu konu hakkında en ufak bir bilgisi olmayan birine açıklama uğraşı boşunadır.onlarda o kadar kapasite olmadığından anlamazlar.
aslında bunun başımıza gelme sebebi, öss'de hiçbir varlık gösteremeyen; ama yine de "ben kazanamadım" deme cesaretini gösteremeyen kimselerin "kazandım da istediğim yer tutmadı" maskesine sığınmaları.herkes aynı şeyi söyleyince, siz doğruyu dahi söyleseniz insanların nazarında değeri olmuyor.
şu öss ne kadar gereksiz bir sınama aracı.at gibi koşturdular bizi.bir de öss'de istediğimiz yeri kazanamayınca az aptal damgaları yemedik.sonra en iyi yerlere yerleşince bir sene önce aptal diyenler, nerelerine konduracaklarını bilemediler.ilginç be dostum!
