otuz beş yıldır içlerinde yaşayan biri olarak kendileriyle alakalı pek çok gözlemim vardır:
- genel olarak misafirperverdirler.
- geç şehirleşmenin getirdiği ikilemden mustariptirler.
- en büyük sorunları fakirlik ve cehalettir.
- dinamik bir halktır, gelişmeye açıktır, kendini ispat sevdası da yoğundur.
- aşırı dindar kesimi hariç politiktir, etraflarında neyin döndüğüne kafaları basar.
- mahalle baskısı fazladır.
- muhafazakar bir halk olmasına rağmen mukim oldukları dört ülkede de içlerinden çıkan siyasi hareketlerin çoğunluğu sekülerdir, zira islamdan pek bir hayır görmemişlerdir.
- çoğu şafi, daha azı hanefi, alevi ve ezididir. az miktarı da şiidir. zazaları da genelde kendilerinden görürler.
- erkekleri gözü karadır.
- kadınları ailelerine pek düşkündür.
- cenaze ve yas adapları pek hoştur, aralarındaki soğuklukları bir kenara bırakırlar. ölüleri hemen gömer, üç günlük yas kurarlar. öldürülen birinin ailesi intikam almaya karar vermişse adet olarak yas kurulmaz. cenazeler ve yaslar kalabalık olur. kırkıncı günde ve yıl dönümünde mevlüt okutulur. yaşlıların ve işsizlerin en büyük sosyal aktivitesi yaslara gitmektir.
- düğünlerdeki yemek ikram etme adeti günden güne eskimektedir.
- yaşlıları huzurevine falan bırakma adeti yok denecek kadar azdır.
- büyük ev ve lüks araba severler.
- çok acı çekmişlerdir, olumsuz durumlarda organize hareket ederler.
- saygı ve hürmet göstermeyi iyi bilirler.
- türkiye'de merkezi iktidarın hiçbir zaman bir parçası olmadıkları halde artık kimin yöneteceğini belirler bir pozisyona erişmişlerdir.
