üç adet yalnızlığım var
biri yazlık, ince
çok samimi, çok sıcak anlarda fazlalığını hissediyorum sadece,
normalde iyidir, bana bırakır beni sessizce;
biri baharlık,
üşütür soğukta, kolay kolay kurumaz tirtir titretir ıslanınca
dikkatli olmaya, yağmuruma yakalanmamaya çalışıyorum onlayken
ama güven olmuyor ki bu deli havalara
bir şey olmaz bundan dediğim küçücük bir keder bulutu bile yağmura dönüyor bir anda;
son yalnızlığım kışlık
en sert havalarda sıcak tutsun diye aldık,
ama bir şeyi farkettim ki giydikçe
çok fena boğuyor bu kışlık yalnızlık
kolumu oynatmak istemiyorum ağırlığından,
nefesim tıkanıyor boğazlığından,
dışarıyla bağımı kopardığımı hissediyorum kalınlığından,
sanki hissetmiyor tenim, nemlenmiyor gözeneklerim, tıkanıyorlar,
sonra soyununca çatlıyorlar, kanıyorlar, çok acıtıyorlar.
bütün yalnızlıklarımdan soyunmak mı,
mümkün değil bu dakikadan sonra,
alıştım hepsine, anlaştım teker teker her biriyle,
doğru zamanda giydiğim sürece iyi geliyorlar bedenime, zihnime, beynime.
(aklım binbir yerde gezinmekte,
bedenim otobüste,
baharlık yalnızlığım üzerimde.)