çin tarihinde savaşan devletler dönemi olarak tanımlanan ve m.ö. 475 - m.ö. 221 yıllarını kapsayan dönemde bu duvarların ilk temellerinin atıldığı bilinmektedir. kuzeyde yaşayan ve barbar olarak nitelendirilen grupların saldırılarını önlemenin yanında, aynı zamanda bu krallıkların birbirlerine karşı sınırlarını savunma amacı da taşır.
seddin birleştirilme çalışmalarının başlangıcı ise m.ö. 221'de diğer devletleri ortadan kaldırarak qin krallığını tek hakim haline getiren qin shi huang dönemine rastlar. bu görev de m.ö. 215'te huang-ho (sarı nehir) kıvrımının güneyini tou-man liderliğindeki hunlar'ın elinden alan general meng tien'e verilir. yapımında binlerce işçinin (çoğu suçlu) son derece ağır şartlarda çalıştığı ve ölümlerin meydana geldiği bilinmektedir.
asıl meseleye gelecek olursak, elbette bu seddin birleştirilmesi ve daha kuvvetli şekilde yeniden inşa edilmesi yalnızca türk saldırıları ile sınırlandırılmamalıdır. evet, bu da etkenler arasındadır ancak diğer bir neden ise çin'den hun ülkesine yapılan göçlerdir. çin'in baskıcı yönetimine karşı çıkan birçok kişi kolayca kuzeydeki sınırı aşmış ve aralarında yaşamın çok daha iyi ve rahat olduğunu duydukları hunların yanına kaçmışlardır. çin hükümeti aynı zamanda bunu önlemek istemiştir. göğün oğlunun (yani çin imparatorunun) toprakları ile barbarların bozkırlarını birbirinden ayırma düşüncesi de bir kenara koyulmamalıdır.
sorulabilir, bu çin seddi ne işe yaradı? saldırıları engelledi mi? diye. hayır, engellemedi. hatta moğollar, türkler gibi sadece seddi aşıp kuzeyi yağmalamakla kalmadılar, bütün çin'i ele geçirerek kubilay önderliğinde yuan hanedanını da kurdular. ancak bu seddin üzerindeki kulelerin haber verme açısından nispeten daha yardımcı olduğu yorumu da yapılabilir.
