Politbüronun bürokratlarının kendisi gittikten sonra ülkenin tüm varlığını sömürüp , ardından yaptıkları soygun ortaya çıkmasın diye ülkeyi iflasa sürüklediğinin bilincinde olan komünistlerdir. Kendisinden sonra gelen sözüm ona liderlerin yaptıkları bilinseydi eğer kendisini savunmaya ya da karalamaya gerek duyulmazdı. Stalin'i itin dibine sokup kendisinden sonra başa geçirilen(!) kruşçev , gorbaçov , yeltsin gibi amerika özentisi ve destekçisi liberal kişiliksizler aklanıyorsa elbette bir komunistin " hop birader sen ne ayaksın " demeye hakkı vardır. Faşizmle suçlanan kişinin tarihin ilerlemesine olan olumlu katkıları göz önüne alınmadığı için , yapılan okumlar ve araştırmalar amerikan emperyalizminin ve kapitalizmin olumlanmasına katkıda bulunduğu için elbette bir komünistin stalin'i ne tam olumlaması ne de tamamen olumsuzlaması düşünülemez. Aksini düşünenler zaten ya hümanizmin apolitik kişilğinde ya da liberalizmin sinsi faşizminde gizli amaçlar uğruna içi boş , dönemin koşullarından bağımsız kıtlık ve savaş katliamları doğrultusunda göğsünü siper ettiği o ideoloji için atıp tutacaktır. Bir sosyalistin ekim devrimini stalin'den bağımsız analiz etmesini bekleyemezsiniz. Devrim bir bütündür ve stalin kötüydü , lenin süperdi , kruşçev ortalığa sıçtı şeklinde analizler çocukçadır. Troçkiden , orwell'den , soljenitsin'den gaz alarak komünizme çemkiren densizlere duyrulur.Kimsenin stalin'i savunduğu yok stalin'i kullanarak komünizmi sömürmeye çalışan faşist , liberal emperyalist-kapitalistler vardır. Ayrıca insan önce yaşadığı coğrafyada kendi liderlerinin ne bok yediğini sorgulamalıdır. Değilse Türkiye'den çin'deki mao'nun ve sovyetlerdeki stalin'in yediği haltları propagandaya dönüştürmek ve bütünü özele indirgeyerek ajitasyonun kralını yapmak ülkenizin içinde bulunduğu sömürü çarkından çıkmasına ve bağımsızlığına kavuşmasına fayda sağlamaz.