- yediğin yemeği son lokmasına kadar yemek, adeta sıyırmak.
- kırk yılın başında dışarıda yemek yemek ve en ucuzunu söylemek, bunu bol ekmekle tüketmek.
- sigarayı izmarite kadar içmek. parmağın yandığı zaman söndürmek.
- sifon musluğunu kapatmak. sifon işini tas ile görmek.
- hızlı yemek yemek. malesef keyifli, ballandıra ballandıra olmaz. çünkü çok açsındır.
- kalabalık bir arkadaş grubuyla pub da bir araya gelmek. belki doğum günü vardır her neyse. 3-4 saat boyunca 1 bira ile takılmak. milim milim gıdım gıdım içersin. imamın abdest suyu gibi olmuştur artık bira. aslında daha fazla içmek istersin ama bununla idare etmek zorundasın. millete ' yok ben kırk yılın başında içiyorum, bu bana yeterde artar' diye yalan atmak zorunda kalırsın. millet mutlu mutlu evine dönerken sen yaya yürümek zorunda bile kalabilirsin evine. ilkokul arkadaşların sonuçta senede 1 görüşülüyo, gitmemek olmaz diyip mutsuz bir şekide gidersin.
