zülfü livaneli

entry579 galeri video3
    116.
  1. --spoiler--
    padişahlar niye şiir yazar...
    bu acayip soru ne zamandır aklımı kurcalayıp duruyordu. diğer acayip sorular gibi. ilk kez geçen akşam, bilkent'teki melih cevdet anday gecesinde yüksek sesle sordum bunu: padişahlar niye şiir yazar...
    bilinen dünyanın 1/4 nin hükümdarı, allah'ın yeryüzündeki gölgesi, halife olarak peygamber postuna oturan, yedi iklim dört bucağa hükmeden, ve kullanırının malının ve canının sahibi olan bir padişah. niçim şiirle uğraşır. bizans'ı devirmek ve konstantin şehrini almak onurunu kazanmış olan fatih niçin avni mahlasıyla yürek paralayan şiirler döktürür?
    muhteşem süleyman denilen padişah niye "muhibii" mahlasını kullanarak kendini paralar? bir bakışıyla kelleler uçuran bu görkemli padişahların bir köşeye çekilip "ben garip, ben zavallı; bir bakışınla beni erittin kafir" diye şiir yazmalarında bir gariplik yok mu sizce?
    şark geleneği diyeceksiniz. şark imparatorlarının çoğunun şiirle uğraştığını söyleyeceksiniz. öyle ya, şah ismail de "hatayı" mahlasıyla çok güzel şiirler yazmamış mıdır? ama gelenekler de eskiyor, değişiyor.
    padişahlar islam'ın 5 şartından biri olan hacca gitmeyi bile defterlerinden silmişken, şiir geleneğini neden sürdürüyorlar...
    şairlik hevesinin altında belki de harem sahibi bir erkeğin, tek bir sevgiliye kendini beğendirme arzusu vardır. onun gönlünü kazanmaya çalışmaktadır. yada mağrur olma padişahım senden büyük allah var" anlayışının ürünüdür bu.
    padişah birey olmaya çalışmaktadır. belki de şark'ta felsefe şiir yoluyla yapılmaktadır.
    gelenek çözülünce padişahlar da şiir yazmaz olmuşlar artık. abdülhamid^'in marangozluk merakını biliriz. dedeleri gibi mısralar dizmiş midir o da acaba?
    aruzla şiir yazmak bir hüner gerektiriyor. duygularını kurallara uygun olarak, her kelimeyi mihenk taşı gibi yerli yerine oturtarak yazacaksın şiiri. dolayısıyla eğitimsiz adamların aruzla şiir yazması mümkün olmuyor. belki de padişahın hoşuna giden şey buydu.
    şehzadeliklerindeki uzun eğitim yıllarının sonucu olarak; yüksek bir sanat yapma biçimini benimsemişlerdi. sebebi ne olursa olsun, bir cihan hükümdarının şiir yazma gereği duyması onu son derece değerli kılar benim gözümde.
    kendinizi onların yerine koyunuz,
    eğer padişah olsaydınız anadolunun yunanistanın, balkanların orta doğunun tek ve mutlak efendisi olarak hükmetseydiniz, aruz kalıplarıyla uğraşır, mükemmel şiir yazmak için ter döker miydiniz? daha da önemlisi şiirlerinizde kendinize acıdığınızı belli eder miydiniz? "ben zavallı, ben biçare" der miydiniz? "halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" diye şiir yazar mıydınız?
    --spoiler--

    (3 ocak 2003te vatan gazetesinde ve aynı zamanda sultan 2 nci abdülhamid e bakış adlı kitapta yayınlanmış olan yazısıdır.)
    0 ...