gecenin şiiri

entry13505 galeri video104 ses19
    11862.
  1. tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir

    seni, kendinde tekrarlayarak

    çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek.

    ben bu ayette seni ah çektim, ah

    ben bu ayette seni

    ağaca ve suya ve ateşe aşıladım!

    yaşam belki

    uzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği,

    yaşam belki

    bir urgandır, bir adamın daldan kendini astığı,

    yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur,

    yaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır,

    ya da birinin şaşkınca yoldan geçişi,

    şapkasını kaldırarak,

    başka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle ‘günaydın’ diyen.

    yaşam belki de o tıkalı andır,

    benim bakışımın senin buğulu gözlerinde kendini paramparça yıktığı

    ve bir duyumsama var bunda

    benim ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim.

    yalnızlık boyutlarındaki bir odada,

    aşk boyutlarındaki yüreğim,

    kendi mutluluğunun sade bahanelerini seyreder,

    saksıda çiçeklerin güzelim yok oluşunu

    ve senin bahçemize diktiğin fidanı

    ve bir pencere boyutlarında öten

    kanarya ötüşlerini.

    ah..

    budur benim payıma düşen,

    budur benim payıma düşen,

    benim payıma düşen,

    bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür,

    benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir

    ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,

    benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir.

    ve ‘ellerini

    seviyorum’ diyen

    sesin hüznünde ölmektir..

    ellerimi bahçeye dikiyorum,

    yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum

    ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurunda

    yumurtlayacaklardır..

    küpeler takacağım kulaklarıma

    ikiz iki kızıl kirazdan

    ve tırnaklarımı papatya çiçekyaprağıyla süsleyeceğim.

    bir sokak var orada,

    aynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıyla

    küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar

    bir gece

    rüzgarın alıp götürdüğü.

    bir sokak var benim yüreğimin

    çocukluk mahallesinden çaldığı,

    zaman çizgisinde bir oylumun yolculuğu

    ve bir oylumla gebe bırakmak zamanın kuru çizgisini

    bilinçli bir imgenin oylumu

    aynanın konukluğundan dönen.

    ve böylecedir,

    birisi ölür

    ve birisi yaşar.

    hiçbir avcı,

    çukura dökülen hor bir arkta inci avlamayacaktır.

    ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum

    okyanusta yaşayan

    ve yüreğini tahta bir kavalda

    usul usul çalan

    küçük hüzünlü bir peri

    geceleri bir öpücükle ölen

    ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan..

    (bkz: furüğ ferruhzad)
    1 ...