annem: sabret oğul, bak abin şimdi çok şükür işini de eşini de , evini de buldu. hem uçurumun kıyısından dönmüştü bunları yaşamadan evvel, sen uçurumun kıyısına bile gelmedin ki dur hele. ( aynen bunları söyledi)
ben: inşallah anne her şey dediğin gibi hayırlı olur. ve bunu derken de vurgulu vurgulu söyleyemiyorum. ama o an içimdeki ses aynen şöyle fısıldıyor. ( uçurumun kıyısına gelmeyi bırak, ben kaç kere uçurumdan düşüp düşüp tutunmaya çalıştım ve halen çalışıyorum bir bilsen annem).