hakkında sözlükte yapılan eleştirilerin neredeyse hepsini okuduğum film. bir çok kişi de can dündar'a sallamış. ulan can dündar aydın değilse kim aydın bu ülkede? bekir coşkun mu?
filme gelelim. bence bir entryde yazıldığı gibi başyapıttır. mustafa kemal atatürk hakkında ilköğretimden beri ısrarla sürdürülen ezberi bozmuş, bunu yaparken de ata'yı gözümde bir nebze alçaltmamış, ulusal çıkar için günün baskın fikirlerinden nasıl yararlandığını göstermiş ve atatürk'ün pragmatist yanını ortaya koymuştur.
gözüpek ulusalcılarımızın eleştirdiği anlamsız noktalar var. deniz baykal mesela diktatör gibi gösterildiği yüzünden eleştirmiş. peki doğrusu nedir? mustafa kemal atatürk cumhuriyetin ilanından sonraki aşamada gerçekleştirdiği devrimleri referandumla mı gerçekleştirdi? o dönemi araştırırsanız demokrasinin olmadığını görürsünüz. o dönem demokrasi için gerekli yapıyı oluşturma dönemiydi ve evet atatürk'ün başka şansı yoktu. sadece chp'nin olması devrimlerin oturması için isabetli de olmuştur.
mustafa kemal atatürk'ün çocukluğunu yunanlı*yorgo oynamış da kimin çocukluğunu oynadığını bilmiyor, öyle kırda bayırda dolaşıyormuş. bu ne saçma bir bakış açısıdır yahu? atatürk ne yapıyordu sizce çocukken? 30 yıl sonra savaş alanında uygulayacağı taktiği mi hazırlıyordu? geçiniz.
tabi ki mustafa kemal atatürk gibi bir insanın her yanı konuşulacak, tartışılacaktır. fikirleri, düşünceleri, yaptıkları her daim tartışılıyor zaten. arka planda kalanlar merak da edilir, tartışılır da... bu da atatürk'e zarar verecek bir şey değildir. bu belgesel kimin gözündeki atatürk'ü alçaltır söyleyeyim. mustafa kemal'in insan olduğunu unutan, hataları, duygusal kararları olabileceğini yoksayan, onu insanüstü bir mertebeye çıkaranların gözündeki atatürk, bu belgeselle o gözlerdeki değerinden bir şeyler yitirebilir. yitirir çünkü bütün bunlar yalan da diyemez kişi. adı üstünde belgesel.
belgesel bittikten sonra yanımdaki arkadaşlarımla ortak düşüncemiz keşke biraz daha yaşayabilse ve türkiye'ye hizmet verebilseydi olmuştur. çocukluğunun yanlız, gençliğinin savaş alanlarında geçmesi, atatürk'ü 1935'ten sonra dinlenmeye ve yanlızlığa itmişti. hatta alkole ve sabaha kadar süren sofralara... o dönemlerde yönetimi hükümete bırakıp çekilmeseydi de biraz daha çalışabilseydi... türkiye için yaptıkları belli olan bu adamdan hala birşeyler istemek saçma gelse de, belki o zaman bugünkü toplumsal yapıdaki bozukluk, kutuplaşma o zamanlardan engellenebilirdi. keşke...