Ekşi sözlükten ne farkımız var?
Kendime sorup kendim yanıtlayacağım bir soru.
An itibari ile Selçuk Bey'den "Mahalleden arkadaşlar" kitabını bitirdim. Yazarı tanımanız açısından Kardeş Payı, Düğün Dernek... filmlerinin senaristi desem hemen tanıyacaksınızdır.
Kitabı 1 gün içerisinde bitirdim.
Yaklaşık 5 saatte bitmiş olmalı.
225 sayfalık bir kitap.
Final cümlesi ile direkt internete girip kitap hakkındaki yorumları okumak istedim.
Ekşide 12 sayfalık bir kısım varken Uludağ'da bereket versin 12 kişilik bir yorum var.
Kitabı 1 günde bitirmiş olmam sade bir dilden ve esprili üslübundan kaynaklanıyor.
Sesli gülebildiğim kitapları seviyorum. Ama fikrimce abartılanlar kadar, okurken gülmekten yerlerde yattım, yorumlarına inanmak veya inanmamak için kitabı bir zahmet kendiniz okuyunuz.
Bu kitap bana kitap okuma hevesi verdi.
Ara sıra gülebileceğim kitaplar almalıymışım.
Bana yazma istemi verdi.
Çünkü bu kitap insan hayatı ve hikayesinin edebiyat ile buluşmasından başka bir şey değildir.
Herkes yaşar. Ama herkes edebiyat ile yaşamını kaleme alamaz.
