ilk hafta ve karşıdaki takımın da yeni çıktığını göz önüne alırsak takım ile ilgili fazla yorum yapılamayacak maçtır. ama şöyle ki sivas maçından sonra değişen şeyler ile ilgili bir iki bişeyler yazabiliriz.
birincisi, sonunda ersun yanal da kendine itiraf etti ki, elinde city kadrosu yok. o yüzden öyle 2 stoperi orta sahaya yığarak, "ben savunma yapmam", gibi salak bir anlayışı geride bırakmış ve sonunda elindeki takımın gerçekten neler yapabileceğine konsantre olmuştur. rakip ayırmamıştır. ilk dakika neyse, sonra dakika da o topu oynatmıştır. böyle oynattığı sürece de kazanır.
ikinicisi, ersun yanal sonunda şu günlük yorum yapan, futbol dahisi olduğunu zanneden tiplerin,"ozan çok akıllandı", "dünya futbolcusu" filan triplerini bir kenara bırakmış, ozan'ın bi sikim olmadığını görmüş ve en sonunda "ozan oğlum sen 11'i tamamla yeter, zaten yerine adam bakıyoruz" mesajını vererek, karar verme mekanizmasının içinden çıkartmıştır. ozan fener'in topçusu değildir. milli takım topçusu hiç değildir. tez vakitte bir orta saha veya bir stoper gelince jailson ile yer değiştirmelidir.
jailson'a bir parantez açalım: seneye 15 20'ye okuturuz. yerine şimdiden adam baksınlar.
neyse şimdilik bu kadar. bu hafta bir ölçüt değildi, haftaya başakşehir maçında görürüz neyin ne olacağını ama güzel bir başlangıç oldu...