iki sene önce olsa seyretmeye dayanamayacağım bi programdı. herkes bilir, televizyonda gördüğünüz salak yerine kendiniz utanırsınız ya, o hissiyat yüzünden kaçardım ekran başından ama bugün kanal d'nin internet sitesinde baştan sona seyrettim programı. yine salak saçma ve utandıracak kadar cahil cühela gençlerden beş para etmez aptalca sorular, eleştiriler geldi ama yine de seyredebildim. neden diye seyrederken de kendime sordum ve cevabı buldum..
programı seyretmeden önce tv'dan programı seyredip oradaki gençlerin cehalet ve terbiyesizliklerinden dem vuran entry'leri okuduktan sonra aslında şu gördüklerimden daha beterine bile kendimi hazırlamıştım çünkü bu bir.
ve bundan daha önemlisi, son iki senedir artık ayyuka çıkmış salaklıklarla bizzat ekşi ve uludağ sözlük'te, internet aleminde, çeşitli gazete okur yorumlarında o kadar çok yüzleştik ki alıştığımı hissediyorum artık. salaklık çıtamız neredeyse arşa vardığı ve bu da her gün her gün yüzümüze vurulduğu için, bizzat şu sözlüklerdeki tartışmalarda karşı gelinemeyecek kadar kesin kanıtlar üstüne bile -yorum demiyorum, kesin bilgiler diyorum- hala aynı suçlamaları getiren geri zekalı yorumları gördükten sonra beklediğim kadar aptal bile bulmadım şu programda gördüğüm soruları.
o yüzden aslında can dündar'ın program boyunca aşırı bi sabır gösterdiğini düşünmüyorum. o da artık alışmıştır bu yeni salaklık ortamına. hem hiç bi soru adamı terletmedi ki, ne sorulsa "aha işte burada yazıyor ve filmde olmayan başka şu kadar anıda da var neyi eleştiriyorsanız" dedi. işi kolaydı.
bunlar üniversite öğrencisi miymiş.. e ne bekliyordunuz ki. düne kadar son derece akılcı bi gençlik vardı da birdenbire mi salaklaştı bunlar.
demek ki iş alışmaktan geçiyor. alışınca da insan siniyor gerçi öyle bi yan etkisi var ama n'apalım..
