Bahçe süsü büyüklüğünde, içi boş, ortasından kırılmış alçıdan yapılma bir biblonuz varsa sakın üzülmeyin. Çok fazla parçaya ayrılmadıysa tamir edebilirsiniz. Ben tamir ettim. Nasıl tamir ettiğimi de açıklıyorum:
Baya bir düşündüm ikiye ayrılmış böyle büyük bir heykelciği nasıl birleştirebilirim diye. En sonunda heykelciğin alçıdan yapılması ve içinin boş olmasından yararlanmaya karar verdim. Heykelcik orta alt kesiminden kırılmıştı.
Önce heykelciğin üst kısmından matkapla küçük bir delik açıp alçı dökebileceğimi düşündüm. Riskliydi. Tutmayabilirdi. Ayrıca alçı kuruyana kadar elimde bekletmem gerekiyordu.
Aynı işi heykelciğin altından matkapla açabileceğim delikle de yapmayı düşündüm. Bu sefer heykeli ters tutacaktım. Bu daha zor olurdu.
Sonra heykelin içine tutması için demir şişler sokmayı dahi düşündüm. fakat Alçının kendisi zaten heykelcikle birleşecekti. Alçıdan daha kuvvetli ne olabilirdi ki? Bu fikrimden de vazgeçtim.
En sonunda şunu yaptım: ilk önce heykelciğin alt kısmına (Dikkat: TAMAMEN DOLDURMADAN, küçük bir pay bırakarak) alçı döktüm. Daha sonra bu alçı kuruyunca, (bir gün kadar sonra) heykelciğin üst kısmını tamamen alçıyla doldurdum. Alçısı kurumuş olan alt parçayı yerine oturttum. Sonra heykelciği usta bir hareketle ters çevirdim. Bereket ki heykelciğin parçaları yapışmadan da üst üste dengede durabiliyordu. Ancak gene de işimi sağlama aldım. Sağlam bir köşede, hiç kimsenin dokunamayacağı bir yere koydum kuruması içim.
Üst parçaya döktüğüm alçı, Alt parçadaki alçıyla birleşti. Bu şekilde kurudu. Heykelin içi tamamen alçıyla dolmuş oldu. Normal ağırlığından çok daha ağır oldu ancak tamir etmiş oldum.
Heykelciğin kırık bölgelerinden bir parça alçı da sızdı. Alçıyı biraz daha koyu tutsaydım. Heykeli ters çevirmek için birazcık daha bekleseydim o da olmayacaktı belki. Fakat Bu sefer de ilk döktüğüm alçıyla ikinci döktüğüm alçı birleşemeyebilirdi. Heykelin dışına sızan alçıları daha sonra eski bir diş fırçasıyla temizledim.
Sonunda o heykelciği kendim yapmışım gibi sevindim * Hayat ne kadar ilginç.