ülkücü : eskiden amerikaya toz kondurmazdı.
nurcu : şimdi amerikaya toz kondurmuyor.
ülkücü : eskiden devlet içinde, bilhassa polis ve adliyede yapılanmıştı.
nurcu : şimdi devlet içinde, bilhassa polis ve adliyede yapılandı.
ülkücü : bir ülke sorunu konuşulsa o işlerin içinde işler var diyip devlet işlerini bilen gizemli adam pozunda dolaşırdı.
nurcu : şimdi bir ülke sorunu konuşulsa o işlerin içinde işler var diyip devlet işlerini bilen gizemli adam pozunda dolaşıyor ve bilhassa hoca efendinin bir takım işleri halledeceğine olan inancı çok yüksek.
ülkücü : başbuğları vardı ve kesin itaat üzere idiler.
nurcu : fethullah hocaları var ve kesin itaat içindeler.
ülkücü : eğitime önem verirlerdi, 80 öncesi üniversitelerde çok burs verdiler. çok devlet adamı yetiştirdiler.
nurcu : eğitime çok daha fazla önem veriyorlar. ayrıca son 7 senede kadrolaşma konusunda hırsları bir akp bakanını bile gazetelere düşürecek kadar şaşırttı ve bezdirdi.
ülkücü : ait oldukları ülkülere ölesiye bağları vardı ve eleştirmezlerdi.
nurcu : ait oldukları değerleri hiç eleştirmiyorlar. eleştirmedikleri şey din dışındaki hoca efendinin dünyevi icraatlarıdır. dinin nüvesini eleştirmek kimseye düşmez.
ülkücü : kendi partileri vardı.
nurcu : bir partileri yok ama her partinin içinde varolabiliyorlar. dsp'ye bile destek verdiler. yani politikadan uzak değiller, politik güçleri var.
ülkücü : medyanın o eski zamanlarındaki çapı için oldukça güçlü medya desteğine sahiplerdi.
nurcu : kendi gazeteleri var. zaman zaten onların, sabah bir şakirt olan çalık'ın, yeni şafak zaten onların, ayrıca devlet kadrolaşmaları sebebiyle gazeteler onlarla atışmak istmiyor.
ülkücü : susurluk kazası öncesinden başlayan süreç ile ve kaza ile birlikte alevlenen tasfiye süreciyle devletten el çektiler. hala etkileri olsa da hakim güç olan nurcuların içerisine dahil olanlar oldu.
nurcu : özal ile başlayan kadrolaşmaları halen devam ediyor.
ülkücü : abd'nin desteğini çekmesi ve kürtçülüğün artması sebebiyle etkinlik alanları azaldı ayrıca bu tasfiye sürecine ilaveten dindar ülkücüler de pragmatist davranıp nurculara katıldı.
nurcu : çok uzun süredir büyük bir sabırla çocuk okutup büyüdüler, kadrolaştılar. said nursinin kürt olmasıyla da kürtlere çok yakın davranıp etki alanlarını çok arttırdılar.
elbette zamanlarının ve amaçlarının farklı olması sebebiyle tam olarak elma ile armutu karşılaştırmak olmasa da benzer çok noktaları var. bilhassa amerikan desteği ile büyümek ve kadrolaşma bağlamlarında birisinin boşluğunu diğerinin doldurması gibi bir durum söz konusu. bu karşılaştırmaya nurcular biz onlara benzemeyiz onlar faşisttir diye kızıyorlar. ülkücüler de amerika'dan ağızları yandığı için ve artık onun oyunlarına uyandıkları için nurcuların amerikancılığına kızıyorlar. fakat nurcular kendilerini çok akıllı bulup amerika'yı kullandıklarını düşünüyorlar. onlar için amerika fırsatları kullanılması gereken bir özgürlük adası. bu adanın özgürlük anlayışı ile öldürülen ıraklılar sebebiyle amerikalılara kızan ülkücüler nurculara bir oyuna geldiklerini söylüyorlar ama nurcular aynı ülkücüler gibi içlerinde bir eleştiri mekanizması olmadığı için bu eleştiriye gülüp geçiyorlar. çünkü onların büyük büyük abileri var ve bu abiler çok güzel tespitler yaparlar, onlar da bu tespitlerin eleştirilmesine gerek duymazlar. nasıl olsa o tespitler, gizli yerlerde büyük adamlarca yapılmıştır. onların maneviyatına ve verdikleri kararların faziletine ulaşmak mümkün değildir. aynı 80 öncesi ülkücülerin başbuğ'u aşırı yüceltmesi gibi, en azından bu sadece bana tanıdık geliyor da olabilir. ama bunca delilden sonra sanırım size de tanıdık gelecektir. ben biraz gazoz içeyim.