yalnızlığın ağır geldiği anlar

entry50 galeri
    33.
  1. yazın tam ortasıydı. saunadan bir farkı olmayan küçücük çatı katı odamda kitap okuyordum, daha doğrusu okumaya çalışıyordum.

    bir süre sonra telefonuma gelen mesaj sesiyle birden irkildim, heyecanlandım. beklemediğim bir şeydi, epeydir telefonumdan bir ses çıkmıyordu. ne arayan ne de soran vardı. gerçekten heyecanlanıp, kitabı bırakıverdim elimden ve telefona koştum. o kısa sürede kimden mesaj gelmiş olabileceğini, acaba mesajda bana ne yazılmış olduğunu düşündüm heyecanla. telefonu elime alıp mesajı okuyunca bu çocukça heyecanım yatışmıştı. işi düşen birisinin attığı mesajdı.

    daha sonra kitabımın kapağını tekrar açıp, kaldığım yerden devam etmeye çalıştım ama kısa bir süre hiçbir şey okuyamadım. kendimden utanıyordum.

    sıkıcı derste saniyeleri sayan bir öğrencinin teneffüs zilinin sesini duyar duymaz kapıya fırladığı gibi telefona fırlamıştım. bu çaresizliğim kısa bir süre kendimden utanmama neden olmuştu.

    uluslararası zaman ölçüsü bakımından kısa fakat psikolojik açıdan daha uzun gelen bir süreden sonra yeni sayfalarda yavaş yavaş ilerledim...
    1 ...
  1. henüz yorum girilmemiş
© 2025 uludağ sözlük