Küçük Osman, abisi Mete ağlarken, ona bakarak içinden şu cümleleri geçiriyor: "Mete için hep endişelendim, onu merak ettim. Evden her çıkışında, dönene kadar onu düşündüm hep. Başı derde girer mi, gene bir delilik yapar mı? O altın gibi kalbi, kırılganlığına esir düşer de yaralanır mı diye hep kaygılandım. Sanki Mete çocuktu, ben de onun abisiydim. Onun çocukluklarını görmezden gelmek benim görevimdi."
içimdeki çocuk dile gelseydi, büyük ihtimalle, benim için de aynı şeyleri söylerdi.