içim rahat bi şekilde " hayır seçmem" şeklinde cevap verebileceğim soru. işin o kısmı kolay zaten, cevap bi şekilde verilir de...
benim cevabım neyi değiştirir? ya da benim daha önce verdiğim oylar neyi değiştirdi.
başbakan ya da cumhurbaşkanı olmasa da mecliste yeterince kürt olması benim "hayır seçmem" cevabımın dayandığı nedeni doğruluyor zaten. gizli ya da açık şekilde pkkya destek veren kürtler değil midir peki meclistekiler?
evet, diğer soru var birde;
neden böyleyiz, bu olgunluğa sahip değil miyiz?
bu olgunlukla ilgili bir şeyse olgun değilim evet, tıpkı faşist olduğum gibi birilerinin gözünde.
sığındığı topraklara, insanlara sürekli olarak nankörlük eden, ülkeyi bölmek için elinden geleni yapan insanlar başa geçtiğinde düşünce ve ütopya aşamasındaki isteklerini kuvvetle muhtemel icraate de dökmek için ellerinde geleni yapacaklardır.
yani diyeceğim o ki olgunluk ayakları falan hikayedir.
"Ya pis kokudan geçilmeyen sokaklar, içinden pislik dereleri akan mahalleler, toplanmayan çöpler?
O hiç önemli değil..."
diyor...
tanıştığım birçok kürte sormuşluğum vardır "kürdistan resmi şekilde kurulsa burda mı kalırsın, oraya mı gidersin" diye...
hepsi aynı cevabı verdi.
"deli misin, burdaki rahatlığı nasıl bulurum orda"
yaa, yaaa. kendiniz de biliyosunuz aslında bu ülkenin size karşı ne kadar iyi olduğunu, alttan aldığını, aslında hiç faşistçe davranmadığını.
farklı şekillerde ölürsünüz bu topraklardan gittiğiniz anda.
ama yine de ben olsam giderdim, istenmediğim bu topraklarda kalmazdım. (kalıyosam da nankörlük etmezdim o ayrı bir konu)
ölmezdim de, yanımdaki diğer türklerle birlikte eminim düzeltirdim bir şeyleri.
neden mi?
ben Türk 'üm çünkü...