cımbızlamaya alışığız da lafın tamamen değiştirilmesine de müsamaha göstermek mümkün değil yahu.
"türk'ün" derseniz, bahsettiğiniz kana iyelik kazandırmış ve o kanın türk'ün olduğunu ifade etmiş olursunuz, yani cümle bu şekilde olsaydı dink gerçekten de türk'ün kanını akıtmaktan bahsediyor olurdu.
ama yazının orijinalinde türk'ün değil, türk'ten kelimesi geçiyor. ve bu sayede aslında bahsedilen kan türk'ün değil, ermeni'nin kanı oluyor bu bir. ayrıca bu sefer kan akıtmaktan değil, kanındaki -ki bu da zihnindeki manasını kazanıyor- türk nefretini at demeye geliyor.
yani dink ermeni diasporasına sürekli türklerle uğraşmaktan, fikrinizi -ya da mecazen kanınızı- bu nefretle meşgul etmekten ve kirletmekten vaz geçin diyor.
türk'ün ve türk'ten kelimelerinin ne kadar ayrı ne kadar farklı olduklarını, sadece bir kelimeyle bütün anlamın değişebileceği bi dile sahip olduğumuzu ne yazık ki daha de'yi, ki'yi bile doğru kullanmayı beceremeyen insansılarımıza anlatamadık zamanında. sonrasında olanlardan da artık bahsetmek bile zul.
ha bi de, "kızı "artık kanınız daha mı temiz" dedi diye dink'in türk'ün kanını kastetmiş olduğu iddiası kanıtlandı" cümlesi var ki.. sanki dink'in türklüğe* küfrettiği tartışması hiç olmamış, bundan hüküm giymemiş, bu yüzden öldürülmüş olması pek çok çevrelerce meşru kılınmamış da kızı yekten bu lafı demiş gibi utanmaz yorumlar yapan arkadaşları ne yapacağız, nasıl rehabilite edeceğiz onu ne yazık ki hiç bilmiyorum.