buradaki türkler, benim gibi türkiye kökenli olup buraya okumaya gelip kalmışlar hariç, türkiye´de tanıdığım türklerden falan oldukça geri adamlardır. bu şahısların içinde 50 yıldır burada olup bi kere bile sinemaya gitmemişler olduğu gibi, 50 yılda ilkokuol sviyesinde almanca textleri okuyamayacak kadar kötü almancası olanlar da mevcuttur.
birisi mesela her sene buradan bayburt´a arabayla tatile gider, ama 70 km ötedeki stuttgart şehrine hiç gitmemiş !!...
bunların çocuklarıyla ilişkileri de yok denecek seviyededir. kendi çocuklarıyla konuşamazlar, çünkü çocuklar yüksek seviyede eğitilmiştir, ve ana dilleri almancadır, türkçe diil- bu şablona uymayanlar da var, ama onlar gerçekten azınlık. zaten çocuklar burası doğumlu olduklarından direkt alman vatandaşıdırlar.
bir taşınma olayında yeni taşındığım evde az yer olduğu için okuduğum 50 kadar türkçe kitabı türklere vermek istemiştim. satmayacaktım, hediye edecektim- var ya almadılar kitapları kimse istemedi, ben de kitapların bir kısmını türkçe bölümü olan kütüphanelere bağışladım, bir kısmını da direkt çöpe attım...
kütüphane demişken- thomas mann´ın buddenbrooks ailesi kitabının çok güzel bir türkçe çevirisi var, thomas mann çok güçtür anlamak için, ilk yıllarımda almancam bu kadar iyi diildi, baktım, buradaki kütüphane de türkçe kitap bölümü de var. kitabı türkçe ödünç aldığımda gördüm ki kitap 26 yıldır o raflarda duruyor, ve ilk ödünç alan da benim !!...