kamil koç'un hâl-i hazırda yeğenime yaşatmakta olduğu rezilliktir. şöyle ki;
yeğenim yaklaşık bir aydır izmir'de, benim yanımdaydı. önceki gün istanbul'a gitmesi için bugüne kâmil koç'tan bileti aldık. bu sabah hazırlıkları yaptık. 13:30'da izmir garajdan bindi otobüse yola çıktı. çıkmaz olaydı.
sistemde kendi adına koltuk görünürken, elinde bileti varken çocuğu kaldırıp yerine bir kadın oturtuyorlar önce. çocuk manisa'ya kadar ayakta gidiyor. manisa'da otobüsten indiriyorlar. sonra istanbul yönüne gitmekte olan başka bir otobüse bindiriyorlar. ama biter mii bitmez. bursa'da gene indiriyorlar. gene bir süre beklettikten sonra bir başka otobüse bindiriyorlar.
bu çocuk kastamonu'da müzik öğretmenliği okuyor. okulu biter bitmez nesi var nesi yoksa toplayıp buraya geldi. sırtında ben diyeyim 40, siz deyin 50 kilogram yük var. bağlaması, valizi, çantaları...
hayır, bileti alırken metro turizm'in adı geçince ikimiz birden "sakın" çekmiştik. ne farkınız kaldı ulan metro'dan?
not: tüm yasal yolları zorlayarak gerekli cezaların ve yaptırımların uygulanması için girişimlere başladık bile. çekeceğiniz var benden kamil koç.
