Bağlama ve ilişki şekline göre değişiklik gösterebilen yöntem ve tekniklerdir.
Herhangi bir profesyonel işte ortak arıyorsanız tabii ki karşılıklı güven ve ortak bir iletişim kurabilmenize olanak sağlayacak fikir yürütme ve düşünce tarzına odaklanmanız lazım. Varsa doğru insandır gibi.
Sosyal ilişkilerinizde arkadaş arıyorsanız bir üsttekine ek olarak ortak bir espri dili ve gerektiğinde dert transferi yapabileceğiniz bir kanal olup olmadığına bakmak lazım. Bu noktada yarı yarıya sezgilerinize bel bağlarsınız, sürecin doğal ilerlemesi açısından hislere güven size doğru yolda olduğunuz öngörüsünü kazandırır.
Duygusal ilişkilerinizde ise işler biraz karışıyor; tüm üstte bahsedilen kriterlerlere ek olarak yüzde 90 falan sezgilerinize bel bağlamanız gerekebilir. Sonuçta Bir insan dünyanın en anlayışlı, en komik, en dürüst, en güzel, en yakışıklı, en sizi anlayan insanı olabilir. Ten uyumu, zekası vs her şeyi istediğiniz gibi de olabilir. Listede tik atmadığınız, kusur ya da eksiklik olarak göreceğiniz tek bir madde bile kalmamış olabilir. Fakat yine de olmadı mı olmaz yani; şu sebepten ötürü diye teşhis bile koyamazsınız fakat içten içe midenizde ufak hava boşlukları oluşturan pürüzler hisseder ve doğru insan bu değil dersiniz.
Kaynak hatırlamadığım için şimdilik anonim olarak referans göstereceğim bir laf var: eğer bir insanı neden sevdiğinizi net bir şekilde açıklayamıyorsanız o insan doğru insandır diye. Yani hem bu mu acaba yaa diye kurcalamayıp sezgilere güvenmek lazım, hem de birisi "yha neden beeeeen anlatsana birasss" diye sorduğunda tatlı tatlı gülümseyerek ulan böyle mi sorulur bu............ deyip akıl sağlığını korumak açısından o kişiyi spamlamak lazım. Bence beyle.