özellikle küçükken izlediğimde ve artık her izlediğimde halen, şımarık oktay'ın babası fehmi'nin, münir özkul ile adile naşit'e attığı tokatta sanki kendi anneme babama atılmış gibi içimde bir şeyin koptuğu film olmuştur. ama sonu güzel bittiği için, sonunda da tebessüm ettiriyordu.