leopold von ranke

entry4 galeri
    4.
  1. tarihçi tarihini yaptığı döneme kendini götürebilen kişidir, gibi bir sözü var.

    rankeci tarih anlayışı marc bloch ve lucien lefebvre gibi ilk kuşak annales tarihçilerine kadar dünya tarihçiliğinde hakim paradigma idi. çok basit olarak söylemek gerekirse tarihçinin görevini olguların olduğu gibi günümüze yansıtılmasıydı. bu daha çok siyasi tarihi kapsıyordu. yani great man history denen büyük adamların tarihi. annales okulu ve ingiliz marksist ekolü ile birlikte daha ziyade sosyal ve iktisadi tarih alanına kayış oldu. özellikle 1950'lerde. 1970'lerde daha çok iktisadi tarihçilik ve bizim gibi az gelişmiş olarak tabir edilen ülkelerde de milliyetçilik ile marksizmin eklemlendiği bir üçüncü dünyacılık anlayışı revaçta idi. 1980'lerle birlikte tarihçilik çok farklı alanlara yöneldi. artık kavram tarihi, kültür tarihi, zihniyetler tarihi, çevre tarihi, entelektüel tarih, oryantalizm gibi açılımlar postmodern devir ile çok uyumlu şekilde patladı. yanlış anlaşılmasın kavram tarihi 1980 öncesinde de var ya da zihniyetler tarihi de annales ile birlikte tarihçinin gündemine girmişti ama 1980 sonrası bu alanlardaki çalışmalar büyük bir ivme kazandı. işte bu ivmeye paralel olarak ranke'nin tarihçiliği tam anlamıyla yok oldu. zira benjamin'in de dediği gibi tarihçi geçmişin yansımalarını basitçe ortaya koyan kişi değil bügünün politik ihtiyaçlarına göre geçmişi yeniden inşa eden kişi haline geldi. çok yaygın bir söyleyiştir, "tarih yoktur tarihçi vardır" denir. tarihçi aslında geçmişi sürekli yeniden inşa eden kişidir. ranke'nin dediği tarzda o "geçmişteki an"ı yakalayamaz. anı yakalayamıyoruz. dolayısıyla itiraz edilemez objektif bir tarih anlayışıyla geçmişin panaromasını çıkarmak mümkün değil.
    1 ...