Üzgünken bir anda yoruluyorum, ağzımı açmaya takatim olmuyor. Sanki taş taşımışım, hamallık yapmışım, madende çalışmışım, inşaata çuval taşımışım, en zorlu dağları tepeleri aşmışım gibi bitkin düşüyorum. Öyle bi yorgunluk ki bu; hiçbir şey düşünemiyorum bile. Donuklaşıyorum, tepkisizleşiyorum. Yalnızca tek bildiğim uyumanın iyi geleceği ve kendimi o boşluğa teslim etmenin bana sağlayacağı fayda.
Uyanınca geçmeyeceğini, sorunların, insanın üstüne çullanan yakıcı problemlerin devam edeceğinin bilincedir kişi, fakat o kısa süreli de olsa uzaklaşma, kaçma, uykuda huzur bulma durumu belki de yıpranan ruhu onaran tek şey,