"aşk ve onur, merhamet ve gurur, sevgi ve fedakarlıktan yoksun olan her hikaye ömürsüzdür ve yok olmaya mahkumdur."diyen bu yazarın nobel konuşmasındaki bir iki noktaya değinmek isterim:10 aralık 1950, stockholm
"bugün yaşadığımız trajedi, artık dayanılmaz hale gelecek kadar uzun süredir devam eden genel ve evrensel bir fiziksel korkudur. ruha dair sorunlar artık yoktur. sadece tek bir soru vardır: ne zaman yok olup gideceğim? bu nedenle, günümüzde yazı yazan genç adam ya da kadın, kendisiyle çatışma halindeki insan yüreğinin sorunlarını unutmuş durumdadır.; oysa bu, başlı başına iyi yazı ortaya çıkartılmasını sağlayacak bir nedendir., çünkü yazmaya değecek tek şey, sancıya ve alın terine değecek tek şey budur. (...)