tribünlere oynamak, medeni görünüp, fikirlerini aktarırken tahammül bekleyip, başkası fikrini söyleyince öfkelenmek, yazarlık değildir durumudur.şahsınıza hiç bir şey isbat etme zorunluluğu duymamama rağmen, kendime ve yazdıklarıma saygımdan bir kaç cümle edeyim.
klavye başında oturup ahkam kesmiyorum, öyle olsa bütün bölücülerle birden burda mücadele edecek birikime ve sabra sahip olamazdım.bölücülük tavrı dışında, herhangi bir tercih ya da fikre en ufak bir saygısızlığımı, tepkimi, saldırımı gösterin, ben buradan gideyim.kürtçülük, bölücülük, pkklılık konusunda da aynı şeyi benden bekleyenler çekip defolup gitsin. hatta memleketimin suyunu içemesin toptan gitsin.**
henüz hiç bir soruma cevap gelmedi de, o bakımdan.
karşınızda ne yaptı dediğiniz şahıs, güneydoğu illeri de dahil, 41 tane türk vilayeti, üç avrupa, üç asya devleti gezerek, devleti milleti adına hizmet vermiş, her noktada on sekiz yıl çalışmış, evindeki on bin kitabın beş binini okumuş, biri kendi biyolojik çocuğu olmak kaydıyla, elliye yakın evladı, bizzat her şeyini üstlenerek okutmuş, yetiştirmiş, evlendirmiş biridir.hayatı boyunca kimseye yük olmamış, üretmiş, saygı sevgi sadakat üçlemesinden nasibini alacak kadar insan biridir.işkembeden sallamadığımı bu yazıyı okuyan ve beni tanıyan sözlük yazarları özelden sana teyid edeceklerdir.
alay etmek gibi bir niyetim yoktu ama alay edilmeye razı ol, kötü şeyler duymak istemiyorsan da, bu milletin değerleri konusunda konuşurken daha hassas ol lütfen, yoksa herkes düşünce özgürlüğü hakkını kullanır, incinirsin.sevgiler.
edit:delikanlı olduğum doğru, ama delikanlı ablayım ben * yani türk kadını çocuk doğurmaktan başka işlere de yatkındır, bkz ben.
