Yine böyle bir gece vaktiydi.
Belki biraz daha soğuk, çok daha sessiz ve dizlerini göğsüne çekmiş bir çocuk yalnızlığındaki yolculukla, harikulade yıldızların serpilmiş olduğu gökyüzünü seyre daldığım bir gece vaktiydi; ya uyandığımı zannettiğim ya da rüyaya daldığımı fark edemediğim güzellikteydi.
Bakışlarımı yükseklerde gezdirdiğimde insanlar da o yıldızlar gibi kayıp giderlerlerken hepsi güzeldi; sıcacıktı, onlar kadar parlak ve anlaşılırdı.
Yavaş yavaş yıldızlar azaldı, zamanla kayboldu ve yerini üryan bir boşluğa bıraktı...
yine uyudum ya da rüyadan uyandığımı zannettim; gökyüzü değiştikçe insanların bıraktığı hissiyat da değişti sanki,durmadan değişti gece.
Durmadan değiştik.