“... bugünkü sanatkârın ilk endişesi herşeyi, herşeyden önce de en saf, en gerçek olan şeyi kendi üslûbunun tahakkümü altına alabilmektir.
-yeni sanat umumiyetle eşya şekline giren bir iç âlem düzeninin peşindedir. Eşya burada bir ifâde vasıtasıdır-.
Meselâ, Van gogh’un iskemlesi; bu tek iskemle, Van Gogh’un âdeta imzası, iskemleden çok da kendisinin resmidir. Yeni sanatkâr eşyayı değiştirmiyor; onu sanatının bir ifâde vasıtası olarak benimsiyor, sanatına malediyor... (andre malraux).”