daha çok, gerçek anlamda son bir ayda yapılan eylemdir. savunma öncesindeki o stresi yaşamadan son şeklini vermek, hatta tezin büyük çoğunluğunu yazmak zor olabiliyor. hocalarımdan sıkça duyduğum bir laf da bunu doğrulamaktadır: yüksek lisans tezi son 15 günde, doktora tezi son 1 ayda yazılır.
birinci palamut'un da yukarıda belirttiği gibi tez danışmanı bu eylemin en kilit noktasıdır. iyi seçilmesi lazım, yoksa gerçekten büyük sıkıntılar olabiliyor. bir arkadaşım tezini bitirip hocasına gönderdikten tam bir sene sonra "şuraları düzeltmelisin" şeklinde cevap alabildi. okumayı gerçekten bir senede yapmıştı hocası, ki sayfalar arasında çocuğunun çizdiği çiçekten, böcekten bahsetmiyorum bile.
şahsen tez yazmanın en zorlu kısmını enstitülerin tez yazım kılavuzuna uymak zorunda olmanız aşamasında yaşadığınızı düşünüyorum. çünkü bu kılavuzlar genelde sizin alanınıza uymayabiliyor. başımdan geçen bir olayı anlatmak istiyorum. sosyal bilimler alanında bir tez hazırlıyordum, fakat üniversitenin ilgili enstitüsünün başında ekonomist bir hoca var. tez yazım kılavuzunu da sadece kendi alanına göre ayarlamış. bu kılavuzda kendi alanımda metodolojik hata olarak kabul ettiğimiz şeyleri yapmamı istiyorlar. pek çok kez bunu enstitüye giderek dile getirdim ki savunma esnasında en çok eleştiriyi buradan aldım. eleştiriler bitince de enstitünün malesef böyle istediğini söyledim. şu an çok kötü bir şekilde duruyor tezim, neyse geçiyorum buraları. ilgili kılavuzda verilen kaynak örnekleri ise yetersizdi. mesela ben özel veya resmi arşivler ve yayımlardan yararlanıyorum tezimi yazarken, bunları istedikleri şekilde nasıl kaynak göstereceğim sorusunun cevabı kılavuzda yok. enstitüye gittiğimde de cevabını bulamadım, çünkü onlar da bilmiyorlardı.
işin özü, tez yazmak, konuya olan ilginizin haricinde danışmanınız ve üniversitenize göre daha da zorlaşmaktadır. umarım teferruatları daha az olan, sizi bu tür işlerle daha az meşgul edecek bir durumda, daha güzel tezler yazarsınız.