“...Spinoza’yı goethe’ye öğreten jacobi, artık aralarında her türlü dostluğun bitmek üzere olduğunu anladıktan sonra, yazdığı son mektubların birinde ona varlığının en derin yerinden gelen feryatla ‘Allah’a inanmak lazım!’ Diye bağırırken, goethe her zamanki soğukkanlılığı ile şöyle cevab veriyordu:
-‘onu seyrediyorum, yâni eserlerinde tetkik ediyorum!’
Heyhât, hakikati bilip seyretmekle, ona inanmak arasında ne kadar bitmez tükenmez bir fark vardır. Bu, ancak yaptığımız hareketlerle belli olur.”