Ankesörlü telefon başında sıra bekleyip hıçkıra hıçkıra ağlamak.
sanırım küçükken daha güzeldi bazı şeyler. Mesela annemle özel bir şey konuşacağım diye yollardim herkesi ama ağlardım sadece, konuşmazdım. Bağırır çağırırdım. kimse gitmek istemezdi zaten, kavga ederdik oranın başında. Konuşmayacaksan kapat derlerdi.. Kavga etmeyi falan özlemedim. Sadece o duyguyu özledim. Bir başına bırakılmışlık duygusu. Hala içimde bir yerlerde. Ama hayatın inkar edilemez bir gerçeği de.. geçmişe dönme şansım olsaydı başımı okşayıp kocaman sarılırdım kendime. Yani o küçük ağlayan kızı o kadar çok özledim ki, büyüdükçe içimde bozulmadan duran küçük kalan bir şey,ama yer yer kendini hatırlatan koca bir duygu mu desem his mi.. Keşke geçmişe gidebilsem de sarılsam ona keşke. Küçük kızı çok özledim.