mesela, sanatkarlar. mimar sinan, selimiye'yi yaptığında camiye ne verdi? ıtri, "tut-i mucize-i guyem"i bestelediğinde bu besteye ne kazandırmıştır? yahya kemal, "sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer" derken ülkeye ne kazandırmıştır?
hadi sanatı geçelim, "hamaset yapalım". şehitlerimiz kanlarıyla sularken bu toprağı, toprağa sadece kanında bulunan demiri, suyu mu vermiştir? yoksa? orhan veli, "kimimiz öldük, kimimiz nutuk söyledik" diyor. kurtuluş savaşı'nda ülke inşa edilirken, birçok şehit verdik. oradan kalkıp biri de günde 6 saat bilmemkaç gün boyunca "nutuk attı". "o adam" hiçbir şey yapmadı mı şimdi? ya da etrafındakiler?
"isimsiz" insanlardan bahsedelim biraz da. bu insan ülkesini sadece tarlasının ucuna kadar görseydi, ülkenin sahibi olabilir miydi? diğer taraftan, kimse "kapısının önünü süpürmeseydi", bugün geldiğimiz ya da getirildiğimiz noktadan daha iyi bir durumda mı olacaktık?
kaldı ki, onlar "isimsiz" insanlar değildirler. türk milletidirler. onlar, bu toprağı "ülke" yaparak ona isimlerini vermişlerdir.