o gece her gün yaptığım şeyi yapıyordum. kütüphanede çalışıyordum. sonra bu köprüyü askerlerin kapattığı haberi düştü. ilk ekşi'de görmüştüm. kısaca olayları tetkik ettim. sonra da bir entry girdim. bunca yıllık tarihçiyim, böyle darbe olmaz, temalı bir entry idi. sonra hiçbir şey olmamış gibi okumalarıma devam ettim. yarım saat içinde kütüphane karıştı. herkes ayaklanmaya başladı. kuzey kantinde büyük ekran bir televizyon vardı. o an internet öldüğü için haber alamıyorduk. sadece tv'den takip edebiliyorduk. işte tsk , açıklaması geldi, sonra abdullah gül falan konuştu. sonra çıktım biraz sokaklarda turladım. gözlem yapmak için. boğaza yakın bir yerde kalıyordum. her tarafta müthiş bir gürültü vardı. savaş uçakları saatlerce hiç eksik olmadı başımızdan. ortam savaş alanı gibiydi. büyük telaş vardı. biraz dolaştıktan sonra odama döndüm. gürültünün şiddeti daha da arttı. öyle büyük gürültü çıkarıyorlardı ki -zaten bunun sonradan sonik patlama diye bir etki olduğunu öğrendik- birkaç defa gerçekten de bombalandığımızı düşünmüştük oda arkadaşımla. ayağını bastığın zemin zangır zangır titreyince insanın aklına başka bir şey gelmiyor. bazı kadın arkadaşlar ağlıyorlardı. müthiş bir gerilim vardı. sonra gece boyu takip ettik internet üzerinden. öyle.