gerçeklere paralel hareket eden kızlardır. romantik erkek, kibar efendi erkek vs. gibi klişeleri bir kenara bırakıp gerçekleri ele alalım.
bir kadının içindeki en önemli iç güdü, korunma ve sahiplenilme içgüdüsüdür. niye kız çocukları için babaları efsanedir, erkek çocukları küçükten itibaren annelerini korumaya çalışırlar? erkeğine sıkı bağlı bütün kadınlara bakın, bu ister evlilik ister sevgili olma durumu olsun, eşleri veya sevgilileri her bakımdan güçlü, karşısındakini sahiplenip her fırsatta koruyabilecek erkeklerdir. tabi burdan kasıt eli sopalı ilkçağ adamı değildir erkek yeri geldiğinde incelebilmelidir. ancak çağlar değişse ve zaman ilerlese de mantık aynıdır. erkek ne kadar ince ve romantik olursa olsun arada gücünü ve erkekliğini hissettirmelidir.
bu durum özellikle ataerkil sisteme sahip toplumlarda daha öne çıkmaktadır. şimdi bir kadın olarak düşünün, normal kıyafetle bile laf atılan, gece bir saatten sonra kadınların dışarı yalnız çıkamadığı bir yerdesiniz. durumu bilip sizi sahiplenen bir erkeği mi tercih edersiniz yoksa gerçekleri yoksayıp istediğini giy diyen bir erkeği mi?
biraz da farklı kültürlerden örnek vermek istiyorum. son zamanlarda türkiye ye gelen rus ve eski sscb ülkelerinden bir çok bayan türk erkekleriyle evleniyor ve mutlu olduklarını söylüyorlar. okuduklarım ve bizzat şahit olduklarıma göre yorumlar "türk erkeği kadınını sahipleniyor, ciddi ilişki olmasa dahi koruyor kadınını" şeklinde.
demekki neymiş kadınlar dünyanın her yerinde aynıymış. nijeryalı, kanadalı türk nereli olursa olsun yaratılış fıtratına göre hareket edermiş insanlar. evet zaman değişiyor, birtakım değer yargıları da değişiyor ancak doğanın yasaları değişmiyor.