ifade ve düşünce özgürlüğünü, uluslararası planda koruma altına alan ve güya insan hakları evrensel beyannamesinin hâmiliğini yapan BM’de “beş daimi üye” harici karar alınamamakta, diğer devlet ve milletlerin ancak kürsüde konuşma yaparken hürriyetleri varken, iş, karar almak kısmına gelince hiçbir söz ve yaptırım hakları olmamaktadır.
Dolayısıyla, beş daimi üye harici devlet ve o devlet toprağında yaşayan milletlerin ifade ve hürriyet hakkı kürsüde sonuna kadar korunmakta, iş, bu hak sahiplerinin nasıl yaşayacağına, hangi savaşa gireceğine vesair mühim hususlara geldiğinde, yani fiiliyatta hiçbir söz Hakkı bulunmamaktadır!
ifade ve düşünce özgürlüğü’nün önce bir alan açılıp oraya hapsedilmesi ve “benim müsaade ettiğim kadar konuşacaksın” demenin bir başka usulü değil de nedir bu?
Avrupa’nın eski Monarşik yapısının “demokrasi” denilerek güncellenmiş hâlini acıklı bir şekilde seyrediyoruz.
“ifade ve düşünce özgürlüğü” lafzını işitince gülümsemeden edemiyorum...