güzel bir yazıdır. kaleme alanın eline ve aklına sağlık.
ülkede en güvenilmeyen kurumlar listesinin en tepesinde "yargı" kurumu var. şaka gibi ama değil. her 10 insandan 9 u yargıya güvenmiyor. başınıza herhangi bir haksızlık geldiğinde birileri sizin veya sevdiklerinizin canını yaktığında adaleti bulamayacağınızı o kadar iyi biliyorsunuz ki. bunun akp lisi de aynı düşünüyor chp lisi de. ama akp li olanlar yargı kendi reisleri ile paralel yürüdükçe sesli olarak dile getirmiyorlar pek bunu. bu ülkenin en tepesindeki insan bir parti mensubu oldukça yani taraf oldukça ülkenin diğer kurumlarından hiç kimse tarafsızlık bekleyemez. çünkü ülkeyi yöneten ve son sözü söyleyen insan bir kurumun mensubu, başı. tarafsızlık ilkesinin temeli adı üzerinde tarafsızlıktır. şimdi o insanın altında hizmet veren kurumlar ve başlarındaki adamlar üstlerindeki amirlerine bakınca nasıl tarafsız kalabilecekler ? kalamazlar. çünkü siyaset hayatımızın her alanına girdi. mahkemede dava görülürken bile siyasi görüşüne göre değerlendirme yapılıyor. kamuya girmeye çalışsan siyasi görüşüne göre karar veriliyor. iş sahibisin mesela ihale alacaksın işini büyüteceksin. hooop karşına çıkan ilk soru hangi siyasi görüşe yakınsın..
referandumdan öncede bizim gibi insanlar sosyal medyanın her köşesinde yazdı. fırsatı olanlar ekranlar karşısına çıktı anlatmaya çalıştı. maalesef ki halkımızın yarısından fazlası takım tutar gibi parti tuttuğu için kaba tabir ile meselenin aslında ne kadar korkunç olduğunu pek sklemedi. bu insanlar devir değiştiği zaman yani kendilerinden olmayan birisi hatta tam karşıt görüşten birisi en tepeye geçtiği zaman anlayacaklar tek adam rejiminin aslında hiçte güzel bir şey olmadığını. bir insana bu kadar çok yetki verilirse kanunu da tanımam der anayasa mahkemesini de tanımam der yargının aldığı kararlara hatta anayasaya yok hükmündedir de der. kime ne anlatıyoruz hala bilmiyorum ama belki okuyup anlamaya çalışan birileri olur şu yazıyı ve bu satırları..