bizzat tanıdığım bir arkadaşın başına gelen olay. eleman gece yarısı kuşağı izlemekte ve ebeveynler yatmış. tabi bir müddet sonra çocuk işi elizabeth kuşağına çevirmiş. burdan sonrasını kendi ağzından aktarıyorum;
-abi tam gelecem, odanın kapısı açıldı içeri babam girdi anasını satayım!
- ee?
- ben de nasıl bir refleks gösterdimse birden havaya fırladım, köpeklerin işeme pozisyonu vardır ya, aynen o hesap bir elimle kamışı tutup sobanın üzerine doğru eğildim. herhalde ortalığa akmasın dedim bir an, ama soba ne alaka yahu!
- baban naptı abi?
- sobayı mı yakıyorsun pezevenk dedi, sigarasını almaya gelmiş, aldı gitti.
- ehüheheh ee sonra?
- abi sabah uyandım bir türlü çıkamıyorum odadan. bizimkiler içerde kahvaltıdalar. bir ara babam anneme dede ki ;" hanım git bak oğlan ne durumda sabaha kadar sobayı s.kiyordu"
burda olay koptu tabii. hani bunu, o bizim temel fıkrası karakteri arkadaştan dinlemek doyumsuz bişeydir.