Sene 2001'de safranbolu 125. Jandarma er eğitim alayında 71 gün boyunca sürekli yaptığımız eylem.
Bırakın koşmayı, daha eğitim alanına çıkarken bayılanlar oluyordu. Bir araç arkadan topluyordu düşenleri. Bir kaç askerin hayatını kaybettigini duyduk ama, bize konu hakkında herhangi bir bilgi verilmemişti o zamanlar.
Eğitim zaiyatı diye bir kavram vardı o zamanlara kadar. Ordunun profesyonelliğe geçiş aşaması da zaten o tarihlerde başlar. Ondan sonra da duymadık o sekil bir vefat.
Allah gani gani rahmet eylesin hayatini bu şekilde kaybedenlere
Bize o zaman söylenen (ya da verilen gaz), savas zamanı sıcak diye koşmayacak mısınız düşmanın üzerine, yoruldum diye yaralı arkadaşınızı taşımayacak mısınız gibi laflardı. Bir yerde gerekli mi bu, savaş olan ya da ihtimali olan ülkelerde gerekli. O zamanlar terörle mücadele vardı ve egitim yerleri, o bölgenin şartlarına göre düzenleniyordu. Misal, safranbolu gibi yeşilin ormanın taştığı bir yerde, egitim alayında bir tek ağaç bile yoktu.
Ancaak;
Her askerin gerekli sağlık kontrollerinden geçmesi, bu şartlarda spor yapmaya uygun olanların seçilmesi şarttır. Her türk asker doğmuyor malesef. Ancak komuta eden kısım bunu anlamıyor.
Tam techizat, sırt çantalı halde her gün 5 km arazide koştuk biz. Koşamayanların silahını, çantasını taşıdık, yeri geldi askerin kendisinj de taşıdık.
Ben, bir kaç defa düşer gibi yapıp, bir taşla dizime vurup kendimi sakatlamayi bile düşündüm sırf o egitimden yırtmak için. Allah nasip etti sag sağlim çıktık ordan. Çıkamayalar olduğuna inanırım ben. Asla zayif bünyelerin kaldıracağı bir egitim degil çünkü bizim ulkemizdeki jandarma komando vb. Eğitimler.
Edit; ustteki arkadas 28 dakika demis ama, 10km ile karıştırmış sanırım. 12 buçuk dakikaydı süre ve belki de 3km idi. Çünkü alet edevat 10 dakikada kosulmaz 5km. Ve koşudan önce en az 2 saat indir kaldır, tufekli tufeksiz hareketler, şınav, istikamet vermek falan bi dünya spor vardı.
Düşünüyorum simdi de, insan insana bunu yapmaz lan!
