Biz fenerbahçeliler olarak sevdiğimiz topçulara haddinden fazla bağlanıyor, haddinden fazla değer veriyoruz.. o kadar değer verilmemesi gerektiğini anladığımızda da itin g.tüne sokuyoruz.. ayarımız yok.. e nasıl ayarımız olsun.. ta denizli de bıraktığımız şampiyonlukla başlayan, trabzon maçında berabere kalarak devam eden 2. Kez Son maçta şampiyonluk vermek.. 3 temmuz'da başlayan ülke tarihinin daha önce emsalini görmediği bir sürece girip, akabinde 3. Kez, hem de kendi sahamızda bir şampiyonluğu daha en büyük rakibimize hediye etmek, taraftarımızı biber gazlarıyla kışkırtıp olay çıkartmaua sevk etmek, deplasman dönüşü otobüsümüzün kurşunlanması, şu anda buraya yazdığım futbolcumuzun aracına kurşun isabet etmesi.. şampiyonluk gelmedikçe yüksek maliyetli harcamalar yapmak, harcama yaptıkça başarının gelmemesi derken borç batağına düşmek vs. Vs. Bu taraftarın, bu camianın nasıl psikolojisi sağlam olabilsin ki?
Sonuç olarak sevdiğimizi de, artık yolların ayrılması gereken sporcularımızı da uçlarda seviyoruz ya da yeriyoruz...
Kimse kusura bakmasın ama mehmet topal da artık zamanını doldurdu ve 7 yıl emek verdiği bu kulüpte tek şampiyonluk görerek takıma çok da bir şey vermediği anlaşıldı.. kavgasız gürültüsüz ayrılması herkes için güzel bir anı olarak hafızalarda kalmasını sağlayacak..