Tanrı olmasaydı insan yaptığı haksızlığı zulmü adaletsizliği şiddeti ve yarattığı fakirliği açlığı cehaleti nasıl kader diye kutsal bir kılıf ile savunur veya bu durumun suçlusu olarak tanrıyı gösterebilirdi?
Elinde 100.000 veya 200.000 lira birikimi olan bir anne baba ev almak kiradan kurtulmak yerine bu parayı çocuğunun eğitimi için harcadığı zaman...
Elinde 50.000 lirası olan bir anne baba araba almak yerine çocuğunun master yapması veya dil öğrenmesi mesleki gelişim için bunu çocuğuna harcaması...
Diğer yanda bunu yapmayan ev veya araba alan anne baba...
Sonuç olarak bir yerde meslek yabancı dil eğitim olarak her yönden yetişmiş bir genç ve diğer yerde imam hatip de okumuş hasbel Kader tabelasında üniversite yazan bir okulda veya açık öğretimde 2 yıllık veya 4 yıllık okumuş 10 sene içinde meslek bile sayılmayacak bir alanda master yapmamış, yabancı dil bilmeyen, mesleki eğitim almamış kalifiye olmayan sadece diploması olan işsiz genç.
Burada kader diyerek tanrının adaleti demek pozitif veya negatif düşüncede olmak aptallık olmalı.
Durakta beklerken sarhoş biri arabasıyla durağa dalması ayaklarınızı koparması ve sizi yatağa mahkum etmesi ile sarhoş sürücü ölüm meydana gelmedi diye kaza sürücü hatası vb nedenlerle 5-10 ay yatıp çıkması tanrının değil bizim adaletimiz olur.
Bu sarhoş sürücü bunu yapar böyle bir duruma yol açarsa hayatının biteceğini, ehliyet almak şöyle dursun araba ile alamayacağını bilse bu duruma yol açar mı?