bu kez anladım!
burnumun çok dik olduğunu, ne olursa olsun geri dönülmeyeceğini ve gülüşlerin artık sadece silik fotoğraflarda kalacağını... burnuma anlatamıyorum çaresizliğimi aslında, belki de bundandır hala dik oluşu!
bu kez anladım!
kapıların hep standart insanlar için yapıldığını... kafamı çarptım da yine! önemli bir şey yok merak etme, hafızamın sadece seninle alakalı olmayan kısmını kaybettim! tersinin olmasını ne kadar isterdim tahmin bile edemezsin...
bu kez anladım!
kendi yaralarımı sarmam gerektiğini... sırtımda da olsa... elimin yetişmesi gerektiğini, yetmediğinde yaranın üzerine yatıp, kanamayı durdurmam gerektiğini...
bu kez anladım!
sabahların aslında nasıl da soğuk olduğunu! insan tek başına ısıtamıyor koskoca yatağı... aslında çayın ısıtmadığını en azından yokluğunu bastırmadığını...
bu kez anladım!
bitmen gerektiğini! bitmemiz gerektiğini...