Önünden geçip hatırlayıp anlamak için bile şansımız yok izin vermiyorlar.
Hayal ediyorum da özlüyorum ve iç çekiyorum.Aynı yerlere gitme alışkanlığım var ama katili ben değilim o zamanların.Buna kesinlikle eminim.
Tıpkı yıkıp yerine yaptıkları şeye katkımın olmadığı gibi.
Bana sorarsan canım yanmaya devam ediyor.Senin yanan bir canın var mı bilmiyorum?
Orada yaşayan ağaçları ve dokunduğumuz yerleri düşünüyorum.
Bir şey demeyecek misin kayıplarımız için?
Basit bir cevap almak bile bu kadar zor.Yoksa sende mi çok mutlusun üzerine yaptıkları şey için?
Sadece orayı yıkmamışlardı.Hatırladıklarımızın üzerinde beyaz toz bulutları yükseliyordu.
Yaşlanmak yaşıtlarımızın başına gelen işlerden biri.Aynada kendimizi seyretmeyi bırakıp fotoğraf karelerinde göbeğimizi beğenmeyip beyazlaşan saçlarımıza aldırıp kabul etmek kaybetmeyi.
Bir zamanlar ne kadar güzeldin.
Şaşırdım seni kapıda gördüğümde.Hala güzelsin ama eskiden böyle değildin.
Motorun arkasına almadığım kızı buldum ve konuştum.Özür diledim kusura bakma dedim.
Bu hayat o kadar kötü ve anlamsız.Adamın canına okuyor.
Sarhoş olmak güzel ama karaciğerimin özgürlüğüne hayal kurma yeteneğine dokunma tabiat ana.